Yaz tüm sıcaklığıyla yaşanırken, şehrin gürültüsünden uzaklaşarak, mükemmel bir tatille kendinizi yeni başlangıçlara hazırlamak istiyorsanız, Avrupa’nın en ucuz adaları doğru tercih. Maviyle yeşilin birleşerek huzuru oluşturduğu bu adalarda 150 TL’nin altında konaklamak mümkün.

Göçmen kuşların cennet adası, Fehmarn / Almanya

Fehmarn, Almanya’nın Baltık Denizi’nde sahip olduğu tek ada. Göçmen kuşların dinlenme alanı olmasıyla ünlü. 200’den fazla kuş türünün gözlemlenebildiği Wasservogelreservat Wallnau, Almanya’nın korunması gereken en önemli ekolojik değeri. Yelken, rüzgâr sörfü, dalış, balıkçılık gibi etkinlikler ve birbirinden güzel kumsallar ada turizmini canlı tutuyor. Adanın merkezi Burg’da, geleneksel bir yapıda 1822’den beri hizmet veren Wisser’s Hotel’de uygun fiyata konaklayabilirsiniz. Bir aile işletmesi olan otelin her odası ev rahatlığında döşenmiş. Burgstaaken yat limanı da Fehmarn akvaryumu da otele üçer dakikalık uzaklıkta. Hamburg’tan karayoluyla 90 dakika.

Maviyle karışık içsel bir yolculuk, Aegina / Yunanistan

Aegina-Yunanistan

Verimli toprakları ve deniz yollarının üzerinde bulunmasıyla Antik Yunan’ın en önemli yerleşkelerinden olan Aegina’nın tarihi 4000 yıl öncesine dayanıyor. Ada, daha çok Atina’nın hengâmesinden kaçmak isteyen yerli halkın uğrak yeri. Marini Luxury Apartments şık ve konforlu dokuz odası ve modern yapısıyla adada konaklamak için en uygun yer. Balkonunuzdan Saronik Körfezi’nin uçsuz bucaksız maviliğinin gökyüzüne kavuşmasını izlerken, huzur bulacaksınız. Agia Marina sahiline 15 dakika uzaklıkta. Pire’den deniz otobüsüyle 40 dakika.

Tuna’nın yeşil mücevheri, Margaret Adası / Macaristan

Margaret Adası-Macaristan

Margaret Adası, şehrin yoğun temposundan kaçarak, yemyeşil doğada sakin bir tatil geçirerek dinlenmek isteyenler için ideal. Adını Macar Kralı IV. Béla’nın kızı Prenses Margaret’ten alan ada, Budapeşte’de Tuna Nehri’nin tam ortasında bulunuyor. Orta Çağ’da dinsel inziva yeri olarak kullanılan adada, 13’üncü yüzyıldan kalan manastır harabelerine hâlâ rastlamak mümkün. Konaklamak için en uygun mekân, yüzyıllık zarafeti ve ambiyansıyla hayranlık uyandıran 164 odalı Danubius Grand Hotel Margitsziget. Klasik tarzda döşenmiş odaların, park ve Tuna nehri manzaralı balkonları var. Budapeşte’den yürüyerek beş dakika.

Sanatçıların ilham kaynağı, Belle-ile-en-Mer / Fransa

Belle-ile-en-Mer-Fransa

Dümdüz uzanan kayalıklarıın keskin uçurumlara dönüştüğü ve kabuklu deniz hayvanlarının sardığı sarp kayalıkların kendine çarpan dalgaları püskürttüğü etkileyici bir kıyı şeridine sahip olan ada, Claude Monet ve Flaubert gibi 19’uncu yüzyıl yazar ve ressamlarının esin kaynağı. Adada, dik yamaçların dışında ayrıca körfez akıntısının ısıttığı denize açılan birbirinden güzel el değmemiş 58 kumsal var. Konaklamak için en uygun mekân, La Palais’deki 18’inci yüzyıldan kalma binada hizmet veren Hotel Atlantique. Dört katlı, 30 odalı otel tamamen yenilenmiş yapısıyla size konforlu bir tatil sunuyor. Bazı odalar deniz manzaralı, bazıları avluyu görüyor. Qubieron’dan feribotla 45 dakika.

Doğanın cömertliğinin eseri, Mljet / Hırvatistan

Mljet-Hırvatistan

Mljet, neredeyse tamamı ormanlarla kaplı, geri kalan yerlerindeyse üzüm bağları ve küçük köylerin bulunduğu görkemli bir ada. Adanın kuzeybatısındaki Mljet Milli Parkı, yemyeşil çam ve meşe ormanlarının kucakladığı kristal berraklığında iki gölüyle olağanüstü bir manzaraya sahip. Tatilde hem doğanın huzurunu yaşayarak yenilenmek hem de Adriyatik’in serin sularında serinlemek isteyenler, mutlaka Mljet adasına gitmeli. Adanın kalbindeki eşsiz konumuyla Hotel Odisej Mljet, deniz ve orman manzaralı 155 odasıyla Pomena sahilininin hemen yanında. Üç yıldızlı otelde havuz, masaj merkezi, bar, dalış merkezi, taverna ve Akdeniz lezzetlerinin sunulduğu bir restoran var. Dubrovnik’ten feribotla 90 dakika.